

Giriş
Ceza muhakemesinde gerçeğe ulaşma amacı, adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir. Bu bağlamda çapraz sorgu (cross-examination), tarafların delilleri tartışabilmesini ve tanık beyanlarını sınayabilmesini sağlayan önemli bir yargılama tekniği olarak öne çıkar. Anglo-Sakson hukukunda doğup gelişen bu kurum, zamanla Kıta Avrupası ve Türk hukuk sistemlerinde de farklı biçimlerde uygulanmaya başlanmıştır. Bu makalede çapraz sorgunun tarihsel kökenleri, çeşitli hukuk sistemlerindeki yansımaları ve Türk ceza muhakemesi bakımından önemi ele alınacaktır.
Tarihsel Kökenler
Çapraz sorgunun temelleri Eski Yunan’a kadar uzanır. Sokrat’ın yargılamasında görüldüğü üzere, tarafların doğrudan soru yöneltmesi gerçeğe ulaşmada kullanılan önemli bir yöntemdir. Roma hukukunda da taraf yargılaması sistemi içerisinde benzer bir yaklaşım benimsenmiş, delil serbestisi çerçevesinde tarafların karşılıklı sorgulama imkânı tanınmıştır.
Orta Çağ’a gelindiğinde Engizisyon mahkemeleri ile birlikte tahkik sistemi egemen olmuş, hâkim hem soruşturma hem de yargılama makamı haline gelmiştir. Bu dönemde sanığa işkence yoluyla itiraf almanın olağanlaşması, sorgu yöntemlerinin özgürlükçü boyutunu büyük ölçüde zedelemiştir. Ancak Aydınlanma Çağı ile birlikte ferdiyetçi anlayışın güçlenmesi, Anglo-Sakson hukukunda itham sisteminin ve çapraz sorgunun gelişimini hızlandırmıştır.
Anglo-Sakson Hukukunda Çapraz Sorgu
Anglo-Sakson hukukunda çapraz sorgu, adil yargılanmanın vazgeçilmez unsurlarındandır. Özellikle ABD Anayasası’nın Altıncı Değişikliği (Sixth Amendment) ile güvence altına alınan “Confrontation Clause”, sanığın aleyhine ifade veren tanıkları sorguya çekme hakkını temel haklardan biri olarak düzenlemiştir. ABD Yüksek Mahkemesi’nin Crawford v. Washington (2004) kararı, bu hakkın anayasal boyutunu pekiştirmiştir. İngiliz hukukunda da benzer şekilde tarafların doğrudan soru yöneltme hakkı kabul edilmiştir.
Kıta Avrupası Hukukunda Çapraz Sorgu
Kıta Avrupası’nda çapraz sorgu Anglo-Sakson modelindeki kadar belirgin değildir. Alman Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (StPO) tarafların tanıklara doğrudan soru sorma hakkı kabul edilmekle birlikte, bu yetki hâkimin denetimi altındadır. StPO m.239 ve m.240 hükümleri uyarınca taraflar tanıklara soru sorabilse de, mahkeme başkanı süreci yönlendirmeye devam eder. Bu yaklaşım, delilin güvenilirliğinin hâkim gözetiminde sınanmasını sağlamaktadır.
Türk Ceza Muhakemesinde Çapraz Sorgu
Türk hukukunda mülga CMUK döneminde Anglo-Amerikan sistemine benzer bir tanık dinleme usulü öngörülmüş, ancak uygulamada bu usul sınırlı kalmıştır. Mahkemenin soru sorma yetkisinin genişliği, tarafların çapraz sorgu hakkını zayıflatmıştır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ise tarafların savunma haklarını güçlendirmeyi ve silahların eşitliğini sağlamayı amaçlamıştır. Ancak hâlâ hâkimin aktif rolü nedeniyle Anglo-Sakson modelindeki tam anlamıyla bir çapraz sorgu mekanizmasından söz etmek mümkün değildir.
AİHS ve AİHM Kararlarında Çapraz Sorgu
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-d maddesi, sanığın aleyhinde olan tanıklara soru sorma ve onlarla yüzleşme hakkını düzenler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bu hükmü “silahların eşitliği” ilkesinin bir yansıması olarak yorumlamaktadır. Unter-Pertirnger v. Austria ve Artner v. Austria davalarında, sanığa çapraz sorgu imkânı tanınmamasını ihlal olarak görmüştür. Türkiye bakımından ise Zana, Dicle ve Doğan/Türkiye davasında, yalnızca soruşturma aşamasında alınan tanık ifadelerine dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesini Sözleşme’nin ihlali olarak değerlendirmiştir. Daha güncel içtihatlarda da (Al-Khawaja and Tahery v. UK, Schatschaschwili v. Germany) benzer vurgular yapılmıştır.
Değerlendirme ve Sonuç
Çapraz sorgu, gerçeğe ulaşmada ve adil yargılanma hakkının korunmasında kritik bir role sahiptir. Türk ceza muhakemesi sisteminde hâkim hâlâ aktif bir konumda olsa da, silahların eşitliği ilkesini güçlendirecek düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Özellikle uygulamada tarafların tanıkları özgürce sorgulamasına daha fazla imkân tanınması, AİHM içtihatlarının dikkate alınarak CMK’nın yorumlanması önem arz etmektedir.
Av. Ahmet AVŞAR LL.M.
Kaynakça
Mirjan Damaška, The Faces of Justice and State Authority, Yale University Press.
John H. Wigmore, Evidence in Trials at Common Law.
Neil Andrews, Cross-Examination in English Law.
Yener Ünver / Hakan Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku.
Bahri Öztürk / Mustafa Ruhan Erdem, Ceza Muhakemesi Hukuku.
Erem, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (Şerh).
Feyzioğlu, Metin; Centel, Nur, Ceza Muhakemesi Hukuku Çalışmaları.
Gölcüklü, Feyyaz / Gözübüyük, Şeref, AİHS ve Uygulaması, 3. Bası.
Yargısal Kararlar: Crawford v. Washington (2004, ABD Yüksek Mahkemesi), Unter-Pertirnger v. Austria, Artner v. Austria, Zana, Dicle ve Doğan/Türkiye, Al-Khawaja and Tahery v. UK, Schatschaschwili v. Germany.